Sesli Okuma:
İlkokul çağlarında daha iyi anlamamıza yardımcı
olacağını zannederek geliştirdiğimiz ve okuma hızını önemli derecede yavaşlatan
bir unsurdur. Ortalama konuşma hızı 200 kelime kadardır. Sesli okuduğumuz zaman
kendimizi bu limite sınırlandırmış olur ve bu hızın üstüne çıkamayız. Oysa
okuduğumuzu anlamak için kelimeleri dil ve kulak yollarından geçirerek beyine
göndermemize gerek yoktur. Göz çektiği fotoğrafları dilimizden yüzlerce defa
süratli olarak beyine göndermekte ve beyin almaktadır. Sesli okuduğumuz zaman
200 kelime 1 dakikayla sınırlandığı için okuma hızımız çok daha hızlı olan
beyin kapasitemize yetişememekte, arta kalan beyin kapasetimiz, boşluğu başka
düşüncelerle doldurmaya çalıştığından konsantrasyonumuz ve okuma etkinliğimiz
azalmaktadır.
İçinden sesli okumakda bir okuma türüdür. Her ne kadar bunda dudaklarımız kelimeleri tek tek telaffuz etmiyor ise de , ses tellerimiz kımıldıyor ve okuma hızımız 500 kelime 1 dakikayla sınırlıyoruz. Bunu önlemek için uzmanlar okurken çiklet çiğnemeyi öneriyorlar.(Gözle görme alışkanlığı edinene kadar) Okurken çiklet çiğneme temponuz hiç değişmezse bu yanlış alışkanlığı yenebilir ve gözle okumaya başlayabilirsiniz.
Her kelimeyi okumak da okumayı yavaşlatan nedenlerden biridir. Başka dillerde de, Türkçe´de de cümle yapılarında anlam bir kaç kelimede toplanmıştır. Diğer kelimeler onları düzenli bir cümle halinde birleştirmek için kullanılmıştır. Ve, gibi, ile için v.s. gibi sıksık tekrarlanan ve okuduğumuzu anlamamamıza büyük katkısı olmayan bu kelimeleri her seferinde okumak, bize büyük zaman kaybettirir. Başlangıçta hangi kelimelerin gereksiz olduğunu doğru tespit ederek, okumadan atlamakta büyük güçlük çekecek, ama zamanla bu konuda da yetenek geliştirerek 300 kelimelik bir yazının 100 kelimesini okuyarak anlayabilirsiniz.
Hızlı okursak anlayamayacağımızı zannetmek, okumamızı en fazla yavaşlatan en önemli psikolojik etken ve yaygın olan yanlış bir kanıdır. Kağnı arabaları satte 3-5 kilometreden hızlı gidemezdi. Otomobil bu hızı 100- 200 kilometreye çıkardı. Eskiden insanlar bu hızlara ulaşılabileceğini düşünmezlerdi. Biz de bu gün, yarın kabulleneceğimiz gelişmelere inanmıyor ve direnç gösteriyoruz. Dakikada 6000 kelime okuyarak 13 yaşında üniversiteye giren Mariel Aragon, dakikada 2500 kelime okuyarak A.B. D.´yi yöneten John Kennedy, hızlı okuyarak da daha iyi anlanabileceğinin kanıtlarıdır.
Öyleyse bu şartlanmayı bir kenara bırakarak okuma hızınızı arttırın. Anlama hızınız başlangıçta düşecek, ama hızınız arttıkça eski derecenizi yakalayıp geçecek, daha iyi anlayacaksınız.
İçinden sesli okumakda bir okuma türüdür. Her ne kadar bunda dudaklarımız kelimeleri tek tek telaffuz etmiyor ise de , ses tellerimiz kımıldıyor ve okuma hızımız 500 kelime 1 dakikayla sınırlıyoruz. Bunu önlemek için uzmanlar okurken çiklet çiğnemeyi öneriyorlar.(Gözle görme alışkanlığı edinene kadar) Okurken çiklet çiğneme temponuz hiç değişmezse bu yanlış alışkanlığı yenebilir ve gözle okumaya başlayabilirsiniz.
Her kelimeyi okumak da okumayı yavaşlatan nedenlerden biridir. Başka dillerde de, Türkçe´de de cümle yapılarında anlam bir kaç kelimede toplanmıştır. Diğer kelimeler onları düzenli bir cümle halinde birleştirmek için kullanılmıştır. Ve, gibi, ile için v.s. gibi sıksık tekrarlanan ve okuduğumuzu anlamamamıza büyük katkısı olmayan bu kelimeleri her seferinde okumak, bize büyük zaman kaybettirir. Başlangıçta hangi kelimelerin gereksiz olduğunu doğru tespit ederek, okumadan atlamakta büyük güçlük çekecek, ama zamanla bu konuda da yetenek geliştirerek 300 kelimelik bir yazının 100 kelimesini okuyarak anlayabilirsiniz.
Hızlı okursak anlayamayacağımızı zannetmek, okumamızı en fazla yavaşlatan en önemli psikolojik etken ve yaygın olan yanlış bir kanıdır. Kağnı arabaları satte 3-5 kilometreden hızlı gidemezdi. Otomobil bu hızı 100- 200 kilometreye çıkardı. Eskiden insanlar bu hızlara ulaşılabileceğini düşünmezlerdi. Biz de bu gün, yarın kabulleneceğimiz gelişmelere inanmıyor ve direnç gösteriyoruz. Dakikada 6000 kelime okuyarak 13 yaşında üniversiteye giren Mariel Aragon, dakikada 2500 kelime okuyarak A.B. D.´yi yöneten John Kennedy, hızlı okuyarak da daha iyi anlanabileceğinin kanıtlarıdır.
Öyleyse bu şartlanmayı bir kenara bırakarak okuma hızınızı arttırın. Anlama hızınız başlangıçta düşecek, ama hızınız arttıkça eski derecenizi yakalayıp geçecek, daha iyi anlayacaksınız.
Geri dönmek;
Bize en fazla zaman kaybettiren alışkanlık.
Konsantrasyon eksikliğinden olur. Geri dönme imkanımız olduğu sürece de
konsantrasyonumuz azalır. Öncelikle kendinize geri dönmeyi yasaklamalısınız.
Geri dönme şansınızın olmaması konsantrasyonunuzu arttırır. Başlangıçta bazı
paragrafları anlayamadığınızı hissedeceksiniz. Endişelenmeyin ve geri dönmeyin.
Kendinize "Bugüne kadar geri dönerek okuduğum her paragrafı anladım mı?
Şimdi hatırlıyor muyum?" diye sorun . Umarız cevabınız endişelerinizi
yatıştırır.
Göz eğitimsizliği
Göz eğitimsizliği
Gözün
satırlar üzerinde düzenli hareket edememesidir. Okuma eğitimini yetirence
alamayan bir göz, satırlar üzerinde gezinir, durur. Sıçramalar ve duraklamalar
düzenli olmaz. Kişi sık sık geri dönüşler yapar. Bu nedenle de satırdaki
düşünceleri birbirlerine bağlayarak bütünleştirip anlamlandırmada zorlanır.
Bunun için gözü, sürat ve çabukluk kazandırıcı bazı yardımcılarla eğitmek
gerekir. Örneğin bir vasıtada giderken ilanları okuyarak ve varsa videoda 2-3
kat hızlandırılmış alt yazılı filimleri seyrederek küçük göz egzersizleri
yapabilirsiniz. Başlangıçta yoğun kontrasyon nedeni ile başınız ağrıyacak , ama
bir süre sonra alışacaksınız. Alt yazılı bir filmi normal hızında
seyrettiğinizde size çok yavaş gelecek ve canınız sıkılacaktır.
Pasif okumak;
Pasif okumak;
Okuyacağınız
yazıya zihninizi yönlendirmeden, anafikri, yazarın düşünce ve olaylara bakış
biçimini, üslubunu anlamadan yapılan okumadır. Yazıyı ne amaçla okuduğunuzu
bilmeden yapılan okumalar, okuma hızını düşürür. Dikkat yoğunlaşması olmadığı
için de anlama olayı oluşmaz. O nedenle önce okunacak konuyu niçin
okuyacağınızı belirlemeniz gerekir. Sonra bir ön okuma yaparak sorular
belirlemek, soruları yanıtlamak için tekrar dikkatinizi yoğunlaştırarak yeniden
okumak, etkili okumayı sağlar.
Bilgi ve kültür düzeyi eksikliği;
Bilgi ve kültür düzeyi eksikliği;
Okuma
hızınızı yavaşlatan en önemil nedenlerden biridir. Yeni edinilmek istenen
bilgilerin iyi kavranabilmesi, daha önce o konu ile ilgili kavramların
kazanılmış olmasına bağlıdır. Hiç temel bilgimizin olmadığı bir konuyu anlamak
çok zordur. Temel olmadan inşaat yapılmaz. Yani bilgi ve kültür eksikliği,
okunacak konunun anlaşılmasını zorlaştırdığı için,okuma hızı da düşer. Bunun
için parçada geçen, anlamını bilmediğiniz kelimelerin anlamını öğrendikten
sonra dikkatle okumanız anlamanızı kolaylaştırır.
Okumanın ne anlama geldiğini iyi bilin;
Okumanın ne anlama geldiğini iyi bilin;
Okumak
yalnızca sözcük kümeleri görmek değildir. Okumak yazarla aktif bir söyleşi
şeklinde sürdürülen zihinsel bir süreçtir. Bu anlamda okuyabilmek için görmenin
ötesinde zihinsel beceriler gereklidir. Bu zihinsel beceriler de öğrenme yolu
ile gerçekleştirilebilir.
Örneğin bir metne bir bakışta en fazla iki- üç sözcük algılayabilen bir okuyucu belirli bir eğitim programı sonucunda bir bakışta cümlenin ya da paragrafın tümünü algılayabilir hale gelir. Yine öğrenme sonucunda, sürekli olarak her okuma çabasında yazarla aktif bir söyeşi içinde yazarın görüşlerini açığa çıkarmayı öğrenerek etkin bir okuyucu olabilir.
Okumanın gerçek amacı, anlamı çabuk ve doğru kavramaktır. Bu okumanın geliştirilmesi için, etkili okumanın temeli olan hız, kavrama ve bellek arasında bağ kurulmasını gerektirir. Okumada kavrama ile hız arasında yakın bir ilişkinin varlığı kabul edilmekte, kavramaya ilişkin becerilerin arttırılması hızlı okuma ile olası görülmektedir.
Örneğin bir metne bir bakışta en fazla iki- üç sözcük algılayabilen bir okuyucu belirli bir eğitim programı sonucunda bir bakışta cümlenin ya da paragrafın tümünü algılayabilir hale gelir. Yine öğrenme sonucunda, sürekli olarak her okuma çabasında yazarla aktif bir söyeşi içinde yazarın görüşlerini açığa çıkarmayı öğrenerek etkin bir okuyucu olabilir.
Okumanın gerçek amacı, anlamı çabuk ve doğru kavramaktır. Bu okumanın geliştirilmesi için, etkili okumanın temeli olan hız, kavrama ve bellek arasında bağ kurulmasını gerektirir. Okumada kavrama ile hız arasında yakın bir ilişkinin varlığı kabul edilmekte, kavramaya ilişkin becerilerin arttırılması hızlı okuma ile olası görülmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder